orhan kemal

  1. cihangir'deki evi müze haline getirilmiş olan ve mutlaka gezilmesi gereken değerli yazar. bereketli topraklar üzerinde'yi okumak şarttır.
    (elizabeth bathory 28.03.2006 08:45)
  2. türk öykücülüğünün ve edebiyatının en önemli yazarlarındandır... baba evi, cemile, avare yıllar, bir filiz vardı, sarhoşlar, ... gibi mükemmel eserleri vardır. öykülerini okudukça kendinizi o hayatın bir parçası yerine koyacaksınız, ister istemez kapılıp gideceksiniz o büyüye...
    (odalarda 27.08.2006 14:23)


  3. Çikolata adlı öyküsünde her bir cümle sizi duvarlara çarpar, dağıtır.. toplanmaya çalışmak nafile çaba.. çocukluk..her anısı ile bizi yaralayan, gülümseten çocukluk.

    bu kız, bu yoğurtçunun pis kızı da. ne duruyordu yanlarında? yirmi kuruşu vardı, ablasının da otuz. karıştırdılar mıydı elli. ellilik bir tane alabilirlerdi. ama yoğurtçunun kızı!

    abla da biliyordu çikolatanın keten helvasıyla koz helvasından daha tatlı olduğunu. alırlar, bölüşürler, yiye yiye giderlerdi ama şu kız, şu pis kız, yoğurtçunun pis kızı. hem parası yok, hem de ayrılmıyordu yanlarından. "git" deseler, "niye?" derdi; "Çikolata alacağız" deseler, "bana ne?" der. alsalar, aptal aptal bakar. verseler, kendilerine bir şey kalmaz, vermeseler... babaları tozlu sakallarının traşlı sabahlarında çokluk l'fını ettiği gibi "imrendirmek günah"tı. cehennem vardı. cehennemde katran kazanları, zebaniler.

    - abla!

    - ne var?

    - bu çikolatalar halamın getirdiğinden mi?

    - hayır.

    - halamın getirdikleri daha tatlı değil mi?

    - tabii.

    yoğurtçunun kızı:

    - bütün çikolatalar birbirine benzer!

    İkisi iki yandan:

    - ne biliyorsun?

    - siz ne biliyorsunuz?

    bize halamız getirdi sarıyer'den.

    - bana da getirdi.

    - senin halan var mı?

    - sizin var mı?

    - var.

    - benim de var.

    - bize her gelişinde getirir!

    - bana da.

    - bize keten helvası da getirir, koz helvası da.

    - bana da.

    - nereden getirir?

    - size nereden getirir?

    - sen söyle bakalım nereden getirdiğini!

    - niye söyleyeyim?

    - biz niye söyleyelim? bizim babamız kamyon şoförü, dünyayı dolaşır!

    - benim babam da yoğurtçu. apartmanlara bile yoğurt satar!

    oğlan, ablasına kıpkırmızı döndü:

    - abla be!

    - ne var?

    - halası çikolata getirirse gitsin yesin!

    yoğurtçunun kızı:

    - gitmeyeceğim dedi.

    ablanın kırmızı kurdelası sarardı:

    - niye?

    - siz niye gitmiyorsunuz?

    - bize ne bakıyorsun sen?

    - siz de bana ne bakıyorsunuz?

    - biz akşama kadar bekleriz!

    - ben de beklerim.

    - burası senin mi?

    - sizin mi?

    abla:

    - sus, dedi kardeşine. biz onun gibi şey değiliz!

    - asıl ben sizin gibi şey değilim.

    - ne?

    - size ne?

    oğlan:

    - erkeksen söyle, dedi.

    - söylerim.

    - söylerim.

    - söyle hadi!

    - sizden mi korkarım?

    - biz senden mi korkarız ya?

    Öykü için; (bkz: http://www.orhankemal.org/links/03c.htm)
    (berci kristin 14.11.2007 16:15)
  4. asıl adı mehmet raşit öğütçü.
    (elizabeth bathory 21.05.2008 05:04 ~ 21.05.2008 05:05)
  5. (bkz: orhan kemal müzesi)
    (raptiye rap 03.02.2010 13:33)
  6. baba evi, devlet kuşu, hanımın çiftliği kitaplarının yazarı.
    (diyojenist 17.06.2014 23:49)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.